blog
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamında Oyuncuların Durumu
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK), 1951 yılında yürürlüğe girerek sinema, dizi ve tiyatro gibi görsel eserlerdeki eser sahiplerini ve bağlantılı hak sahiplerini koruma altına almıştır. Oyuncular, bir sanat eserinin icracıları olarak bu kapsamda yer almaktadır. Ancak, oyuncuların hakları, özellikle yüksek ekonomik değere sahip olan görsel medya sektöründe, sıkça tartışmalara konu olmaktadır. Bu yazıda, FSEK kapsamında oyuncuların hakları ve karşılaştıkları sorunlar değerlendirilmiştir.
Oyuncuların Hukuki Statüsü
Oyuncular, bir eseri özgün bir biçimde yorumlayarak, yönetmen tarafından yönlendirilip senaryoya uygun olarak icrada bulunan kişiler olarak tanımlanır.
- İcracı Sanatçılar: FSEK’in 80. maddesi uyarınca, oyuncular, icracı sanatçı kategorisinde değerlendirilir. Ancak icracı sanatçı sayılabilmek için “özgün bir icra” şartı aranmaktadır.
- Hukuki Dayanak: Oyuncular, eserin sahibi olmasalar da bağlantılı haklara sahiptirler. Bu haklar; eserin tespiti, çoğaltılması, kiralanması ve dijital ortamda erişime açılması gibi mali hakları kapsar. Ayrıca, manevi haklar da oyuncuların itibarını korumayı amaçlar.
Mali Haklar:
- Oyuncular, bir eserin tespit edilmesi, çoğaltılması veya yayınlanması gibi konularda izin verme veya reddetme hakkına sahiptir.
- Eserin ekonomik değerinden pay alma hakları bulunmaktadır.
Manevi Haklar:
- İcra edilen eserin itibarını koruma hakkı.
- İcracının adının eserde belirtilmesi ve icranın bozulmaması gibi haklar.
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Eser Meydana Gelmeden Önce Hakların Devrine İlişkin Sözleşmeler:
- Oyuncuların ve diğer eser sahiplerinin haklarının eserin üretiminden önce devredilmesi FSEK m. 48 uyarınca geçersizdir. Bu tür sözleşmeler, taraflar arasında ihtilaflara neden olmaktadır.
- Örneğin, tamamlanmamış bir eserin mali haklarının devrine yönelik sözleşmeler hukuken batıl kabul edilir ve taraflar arasında tazminat taleplerine yol açar.
Manevi Hakların İhlali:
- Bir oyuncunun eserdeki performansının tahrif edilmesi veya farklı bir şekilde değiştirilmesi, manevi hakların ihlali anlamına gelir.
- Örneğin, bir sinema filminde bir oyuncunun performansının silinmesi veya değiştirilmesi, oyuncunun dava açma hakkını doğurur.
Sonuç
Oyuncular, eser sahibinden bağımsız olarak FSEK kapsamında korunmaktadır. Ancak, uygulamada hakların devri ve manevi hakların ihlali gibi konular, oyuncular ile yapımcılar arasında sıkça ihtilaflara neden olmaktadır. Oyuncuların haklarını koruyabilmesi için sözleşme süreçlerinde dikkatli olması ve hukuki destek alması önemlidir. Ayrıca, tarafların FSEK hükümleri doğrultusunda hareket etmesi, telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçecektir.

“Genel yollar ile parklarda, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılamaz.”

Koronavirüs (COVID-19) salgınının ekonomik etkileri nedeniyle 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda yapılan düzenlemeler ve bu düzenlemelerin işverenler ile çalışanlara sağladığı destekler.

Türk Borçlar Kanunu ve uluslararası hukuk kapsamında, olağanüstü durumlar nedeniyle sözleşmelerin koşullarının yeniden düzenlenmesini ele alan uyarlama davaları ile ilgili yasal çerçeve ve uygulamalar.